Bir canlı tarafından gerçekleştirilen kimyasal tepkime sonucu ışık yayılmasına “Biyolüminesans” denir. Kaliforniya da kumlarda yürürken alglerin yada Maldivler de denize ayaklarını sokmuş yürüyüş yaparken planktonların ayaklarınızda göz alıcı bir pırıltı yarattığını görseniz nasıl hissedersiniz?

Bir canlının böylesine güzel bir görüntüyü yaratabilmesi için lusiferin(pigment) ve lusiferaz(enzimi) içermesi gerekir. Deniz canlılarının %90 ı bunlara sahiptir. Bunun yanında bazı mantarlarda, bakterilerde ve kara canlılarında görülebilir.

Biyolüminesansa en çok bilinen örnek ise ateş böcekleridir. Canlıların yaydığı renk dalgası mavi ve yeşil arasında değişir. Elbette her değişimde olduğu gibi biyolüminesansın da evrimsel süreçte bir rolü var. Canlılar yaydığı ışıklar sayesinde kendine bir kamuflaj oluşturarak avlanmaktan kurtulabilir, çiftleşme döneminde dişisini etkileyebilir, avlanabilir, iletişim kurabilir , savunmaya geçebilir , yardım çağırabilir ve bunlar sayesinde bulundukları ortama daha iyi adapte olabilirler.

Aslında her kimyasal tepkimenin yaydığı bir ışık spektrumu vardır. Şaşırtıcı gelse de biyolüminans olayı insanlar da gerçekleşir. Fakat bizim yaydığımız ışıklar insan gözünün görebileceğinden 1000 kat daha düşük frekanstadır. Doğanın bize verdiği bu biyo-ışığı lusiferaz enzimini kullanarak ileride belki de doğal bir ışık kaynağı olarak kullanıp elektrik tasarrufu sağlayabiliriz.

